Suriyelilerin yoğun yaşadığı mahalleye gittim. Eğer Suriyelilerle diyalog kurmaya çalışırsanız bir çoğunun bizim zaten dilimizi bildiğini bilmeyenlerin ise bu üç sene içerisinde öğrendiğini anlarsınız. Onlarla savaşı değil savaştan öncesini konuşmak istiyordum. Çünkü kafamı karıştıran sorular uyutmuyordu beni.
Öncelikle belirteyim şuan dilencilik yapıyor diye, çocuklarıyla sokaklarda yaşıyor diye dönüp bakmadığımız insanlar bizlere çok benziyor. Benim konuştuklarımın arasında muhasebeci, gemi mühendisi, bilgisayar programcısı vardı. Ama bize hep sokakta yaşayan işsiz güçsüz insanlar gibi geliyorlar değil mi?
Tek soru sordum; Savaş çıkmadan önceki bir seneyi anlatır mısınız?
‘Biz savaşın bu kadar şiddetli yaşanacağını düşünmüyorduk. Evimizi havan bombası düştüğü geceye kadar. Suriye’nin en iyi kentlerinden birinde yaşıyorduk. Benim bir giyim mağazam, lüks bir arabam büyük bir evim vardı. Ülkede hemen her gün bir çatışma ve patlama haberi alıyorduk ama zaten bize bir şey olmaz diyerek ses çıkarmıyorduk. Her şey o kadar hızlı oldu ki hiç bir şey anlamadık. Bir gece uyandık ve kendimizi şehirden kaçarken bulduk. Yanımıza hiç bir şey alamadık. Ben bir kaç gün sonra olaylar durulur geri dönerim diye düşünüyordum üç yıldır burada yaşıyorum. Zaten ülke ikiye bölünmüştü, Esad’ı sevenler ve nefret edenler diye ama herkes öldü Esad hala yaşıyor. Bizim oturduğumuz yere saldırı olduğu gece benim evimi yakmaya çalışan komşumdu. O gece elinde silahla sağa sola saldırıyordu. Çıldırmış gibi zafer sloganları atıyordu. Sonra onu da İstanbul’da gördüm, tek ayağı yoktu, dileniyordu. Bu savaş benim savaşım değil, bana saldıranların da değil. Bu savaşın sahibi biz değiliz. Savaşı biz çıkarmadık ama bizim sessizliğimiz büyüttü. Bize bir şey olmaz dedik sustuk, şimdi soğukta yatacak yer arıyoruz.’ diye anlattılar.
Yukarıda ki öykü size şimdilik tanıdık gelmeyebilir ama bizim yaşayacağımız sona çok benziyor. Bu gün zulme susup inlerinde huzur arayanların da inlerine girecek bu savaş. Cem evine özel harekat polisleri girdiğinde ‘zaten ben alevi değilim’ deyip susan ilk ölecek bu savaşta. Ev baskınlarında insanlar vurulurken ‘Zaten onlar komünistmiş’ diyenler ilk yargılanacak.’Ölenler kürt mü?’ sorusu sizin mezarınız olacak…”
-Alıntı
1463