1800’lü yılların ortalarıydı. Avusturya Genel Hastanesinin doğum servisinde anneler bilinmeyen bir sebepten dolayı ölmeye başladılar.
Ölüm oranları %35’lere varınca araştırılmaya başlandı fakat bir türlü ölümlerin sebebini bulamıyorlardı. Dışarıda ebelerin yaptırdığı doğumlarda ölüm oranı %1’di. Artık anneler doktorlara güvenmiyorlar hatta bu ölümlere sebep olan hastalığa “doktor salgını” diyorlardı.
Macar doktor Ignaz Semmelweis, Viyana’daki doğumhanede görevli doktorlardan biriydi. Uzun ve titiz bir araştırma yapmaya karar verdi. Bütün ölümleri titizlikle inceliyor, notlar alıyordu. Hummadan hayatını kaybeden bir meslektaşını incelemeye aldı. Ölen doktor kısa bir süre önce hummalı bir kadına otopsi yapmış, bu sırada elini kestirmişti. Kendisi hummayı bu şekilde kapmıştı. Daha sonra bu doktor hummalı iken doğumlara girmiş, o doğumlardaki anneler de hayatını kaybetmişti. Ignaz Semmelweis ölümlerin sebebini bulmuştu; Lohusa Humması… Çözümünü doktor arkadaşlarına anlattı. Bütün doktorlara doğumdan önce ellerini sabunlu su ile yıkamalarını tavsiye etti. Doğum sırasında kullandıkları gereçleri klorin ve kireç yağından yaptığı solüsyona yatırdı. Ölümler hızla azalmaya başladı. Bir süre sonra neredeyse bitmişti. Başarmıştı.
Bir tez hazırladı. Teorisini Viyana Tıp Cemiyetine sundu. Meslektaşları onu delilikle suçladılar. Çok ağır hakaretler eşliğinde cemiyetin huzurundan kovdular. Ölümün sebebi doktorlar olamazdı.
Semmelweis’in bulgularını tıbbi yayınlarda yayımlamasına izin vermediler.
Ölüm oranlarının düşmesine rağmen Viyana Hastanesi eski usül doğumlara devam etti. Ölümler yine artmıştı. Semmelweis bu durumu bir türlü kabullenemedi ve istifa etti.
Memleketi Macaristan’a döndü.Peşte’de bir doğumhanede işe başladı ve orada da ölüm oranının azalmasını sağladı. Tıpta el yıkamanın ve dezenfektenin önemi üzerine konuşmalar yapıyordu fakat meslektaşlarına bir türlü kabul ettiremiyordu. Herkes onun bir deli olduğunu düşünüyordu. Sinir krizleri geçirmeye başladı. Deli diye akıl hastanesine kapattılar. Akıl hastanesinin bekçileri 14 gün boyunca dövdüler. Vücüdu daha fazla dayanamadı. 47 yaşında hayata gözlerini yumduğu gün ölüm nedenine “kangren” yazdılar. Cenazesine 10 kişi katıldı.
Aradan 20 yıl geçti. Fransız bilim insanı Louis Pasteur, Semmelweis’in tezinde yazdıkları sayesinde “mikrop teorisi”ni ortaya attı. Tıp dünyası Semmelweis’in yazdıklarını büyük bir övgüyle kabul etti. Doğduğu ev müze yapıldı. Macaristan’da hastanelere, doğumhanelere, sağlık merkezlerine onun adı verildi.
Bir şeyi araştırmadan, anlamadan, dinlemeden hemen reddetmeye “Semmelweis Refleksi” adı verildi.
Korona günlerinde ellerimizi yıkamanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Evde kalmanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Her şey düzelecek. Bu günler kötü birer anı olarak kalacak. Semmelweis’e saygı ile…
– Bekir Yıldız
541