MHP Karabük Milletvekili Durmuş Yalçın’ın AKP Karabük İl Başkanı Timurçin Saylar’a “BİR TOP A4 KÂĞIT” hediye ettiği basın açıklaması haberinin altına dün Karabüklü ama Fransa’da yaşayan arkadaşım Kurtuluş Kantarcı bir yorum yazmış;
“Keşke şehitlerimiz içinde bir açıklama yapsaydın, mesela Karabük’te bir mitinge ön ayak olsaydın”
Milletvekilimizin basın açıklamasına yaptığı bu yorumda arkadaşım haksız mı?
Şu tabloya bir bakın;
Bir tarafta,
Ülke adeta iç savaş eşiğinde
doğu kan gölüne dönmüş
her gün şehit haberi geliyor
evlere ateş düşüyor
çocuklar yetim kalıyor…
Şehit evlerinde, cenazelerinde acılar, feryatlar…
Ve diğer tarafta,
1-1 olursa istifa ederim diyordun hadi istifa et!..
Açıklamaları…
★
Bu “özel” açıklamaları “not” ettikten sonra, Karabük’te yakın bir zamanda yaşananları size hatırlatmak istiyorum.
19 Ekim 2011
Yine haince terör saldırısı sonucu şehit haberi gelmiş Karabük’te o gün 10 kişi evet yanlış okumadınız sadece 10 kişi bir Türk Bayrağı alarak, Hürriyet Caddesi’nde protesto yürüyüşü yapmıştı.
O akşam yerel televizyon kanalları yanısıra yaygın medyada da “Karabük’te sadece 10 kişinin teröre karşı protesto yürüyüşü” başlığıyla haber yayınlanınca GENÇLER harekete geçmiş…
Sonradan öğreniyorum.
Facebook sayfalarında, gruplarda Karabüklü gençlerden oluşan tepkiler çığ gibi büyümüş ve sonuç olarak yarın TÜRK BAYRAĞI ALIP YÜRÜYELİM kararı vermişler.
Bildiğim kadarıyla bu anlaşmadan hiç bir sivil toplum kuruluşunun haberi olmadı.
Üniversite gençleri tarafından zaman zaman yapılan protesto veya basın açıklamaları birgün öncesinden mutlaka yerel basına bildirilirdi.
Ortaöğretim öğrencileri kendi aralarında anlaşıyorlar ve karar veriyorlar.
Terörü protesto yürüyüşü yapacaklar…
★
O günü çok iyi hatırlıyorum.
Öğleye doğru Batı TV’de odamda çalışırken dışarıdan alışık olmadık sesler duydum.
Bağırma desen bağırma değil bir uğultu vardı.
Okulda öğrenciler teneffüse çıkınca bildik bir uğultu olur ya işte öyle bir şey…
Pencereden baktığım zaman gördüğüm o muhteşem görüntü karşısında hayretler içinde kaldım.
Sadece öğrenciler vardı, okul üniformalarıyla öğrenciler.
Öğrenciler terörü protesto ediyordu!..
İlkokul 4. – 5. Sınıf öğrencilerinin de olduğunu görünce gözlerim doldu, boğazımda bir şeyler düğümlendi.
Ben de koşarak hemen dışarı çıktım, yanlarında olmak istedim.
★
Araştırınca, emniyet istihbarat birimlerinin dahi öğrencilerin protesto eylemi yapacaklarını o saate kadar duymadıklarını öğrendim.
★
Araştırınca çok daha vahim başka bir gerçeği de öğrendim.
Ertesi gün bazı öğretmenlerin, müdür ve müdür yardımcılarının öğrencilere şiddetle karşı çıktıklarını ve bir daha böyle bir eyleme katılırsanız OKULDAN ATILIRSINIZ!..
Uyarılarını da öğrendim.
Yalnız bu uyarı mı, tehdit mi? ona siz karar verin.
Daha sonra bir öğrenci anlattı, okul müdürü öğrencilerin yürüyüşe katılmamaları için okulun ana kapısını zincirle kilitlemiş… Bu engellemeye rağmen öğrenciler demir kapı üstünden atlayıp yürüyüşe katılmış..
★
İşte o gün öğrenciler Karabük Belediyesi binası önünde sadece bayrak ve gördüğünüz pankart ile sessizce oturdular…
Uzun uzun yazmaya gerek yok. Son olarak TARİHE NOT düşmek istediğim önemli bir konu daha var.
O zaman ortaöğretimde okuyan şimdi yüksek okuldan mezun olan Karabüklü bir gencin sözleri ile yazımı noktalamak istiyorum;
“Bazı öğretmenler öğrencilere o protesto gösterilerine gitmeleri halinde haklarında idari ceza vereceklerini söylediler. Fakat Recep Tayyip Erdoğan’ın Karabük’e geleceği gün okulda yoklama aldırmadılar. Yatılı yurtlarında da öğrencileri izinli saydılar. Öğrencileri o gün hangi öğretmen nöbetçi ise o öğretmen gözetiminde akp mitingine getirdiler. İsim isim hepsini not ettim. Zamanı geldiğinde hepsinden hesap soracağım”
O TARİHİ GÜNÜN VİDEO GÖRÜNTÜLERİ İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ
1695