Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin MARZİNC ve KARDEMİR açıklamaları Karabük gündeminde en çok konuşulanlar arasında yer aldı.
Rafet Vergili’nin açıklamalarından başlıklar;
Karabük’te bizim 8 yıllık çalışmamız sonucunda hava kirliliği ve yeşil kuşak yaratma olayında Belediye olarak çok başarılı olduk. 4 yıl gibi bir süre içerisinde tüm şehrin doğalgaz dağılımını yaptık. Karabük’te görmüş olduğumuz kadarıyla iki tane kurum Karabük’ün havasıyla, suyuyla ilgili hiçbir önlem almamakta ve çalışmada sergilememekte. Birincisi Demir Çelik İşletmeleri. Burada daha evvel Karçimsa olayı olduğu zaman o gün bugündür Karçimsa bütün toz toplamalarını çalıştırıyor, en ufak doğaya zarar vermemekte. O zaman bazı arkadaşlar şöyle çıkış yapmışlardı, bazı gazeteci arkadaşlarımız.
Biz Karabük’te kavga istemiyoruz.
Bazı arkadaşların kavgası olmayabilir ama 1,5 yıl kavgam bundan sonra yalnız Karabük’ün çevresi ve havası ile ilgili olacak ve bununla da çok kesin kararlıyım. Bazı arkadaşlar diyebilir biz kavga istemiyoruz. Bu olay basında yer almaya başladıktan sonra bu kuruluşlardan bir tanesi piyasada reklam ajansı elemanıyla kamu oluşturmaya çalışıyor. Bizim istediğimiz düzenli çalışmaları ve çevreye zarar vermemeleri.
Demir Çelik İşletmeleri yalnız tasarruf ve ekonomik amaçlı Cuma, Cumartesi, Pazar günleri mevcut olan filtrelerini bile çalıştırmıyor. Bildiğim kadar 17-18 tane filtre eksikliği olduğu halde bunlarla ilgili yatırımlarını sürekli geciktirmekte ve Cuma, Cumartesi, Pazar günleri kesinlikle filtrelerini çalıştırmamakta ve buradan tüm vatandaşlara da sesleniyorum hava kirliliği konusunda Çevre Müdürlüğü ve Çevre Bakanlığına bunları bildirmelerini rica ediyorum.
Çevre Müdürlüğü’nü, Bakanlığı göreve davet ediyorum
Bundan 4 ay evvel çöp yangını oldu. Alana gittiğim zaman bir olaya şahit oldum. Sonra teknik elemanlarla konuştuktan sonra ortak müşterek ile vermiş olduğumuz karar şuydu. Ben alana gittiğim zaman ne çöp yangını kokusu vardı, ne de etkileme vardı ama yüksek oranda asit ve kükürt etkisi mevcuttu. Mahalleli, köylü tamamen haklıymış, kükürt ve asit olayı var. Biz gittiğimizde yarım saat köy meydanında oturduğumuz zaman duman dağa doğru dağılmaya başlamıştı. Zaten ben alana gelirken çöp yangını 100. Yıl Mahallesindeydi. Bu dumanın Asit Köyüne gelmesi mümkün değil ve ben buradan çok iddialı konuşuyorum bu duman Demir Çelik’in dumanıydı. Demir Çelik mevcut filtrelerini çalıştırmamaktadır. Ben bununla ilgili Çevre Müdürlüğü’nü, Bakanlığı göreve davet ediyorum. Mevcut filtrelerini çalıştırsın, rehabilitasyonu da yapsın. Eğer filtreleri çalıştırmazsa sürekli olarak ben basına yollarım. İsteyen yayınlar, isteyenler yayınlamaz Çevre Bakanlığı’na da şikayetimi yaparım. İsteyen yapar, isteyen yapmaz ama sonuna kadar takipçisiyim.
Bakanlığı yanıltıyorlar
Marzinc Karabük’e yapılırken kesinlikle Belediye ile ilgili ne ruhsat, ne bir imza herhangi bir şey söz konusu değildir yaptırmayla ilgili. Benim kişisel görüşüm; bu tip tesislerin yapılması ekonomiye çok katkı verebilir ama bu tesislerinde tüm kriterlerine uygun olarak yapılması çalıştırılması çok önemli bir olaydır. Bu tesislerin asıl amacı toz tutma filtrelerine biriken tozun içersindeki çinko ve kurşunu tekrardan ekonomiye kazandırmak ve bu ekonomiye kazandırılırken de bütün dünya standartları kurallarına uyarak işlemlerin yapılması.
Mevcut Karabük’ümüzde ki Marzinc firması Türkiye’deki ilk 100 zenginlerin içerisinde olan 5 tane kuruluşun ortaklığıdır. Bunların derdi işletmelerin içerisindeki çöpü, pisliği Karabük’e yollayıp Çevre Bakanlığının vermiş olduğu kriterlere uymaktan kurtulmak.
Kendilerine defalarca ikaz ettiğimiz halde bu arkadaşların bu kriterlere uyması mümkün değil. Bu tesisi düzgün bir şekilde çalıştırmaları mümkün değil ve sürekli olarak Bakanlığı yanıltarak ellerine almış oldukları belgeler ve raporlarla işletmelerin devamını sağlamak.
Yalnız bu Karabük’ün konusu değil. Bu işletmelerden Karabük’te mevcut. Şu anda Aliağa’da , Kayseri ve İskenderun’da mevcut. Bunların Bakanlığa başvurdukları ve çed’e başvurdukları raporların hepsinde Bakanlığı yanıltacak bilgi, belge dokümanlarıyla alınmış izinler bunlar. Normal dünya standartlarına göre yapılacak tesislerin kriterlerine göre kesinlikle değil. Elimde internet sitesinden indirmiş olduğum bilgi ve belgeleri mevcut ve Bakanlıkta bunlara siz ne yapıyorsunuz kardeşim diye hiç kimsede hesap sormamış.
Bartın Çimento Fabrikasının önüne yığacağım
Bu firmaların kriterleri istenip sen bu tesisi nasıl çalıştıracaksın, bu uygulamaları nasıl yapacaksın diyip lisansları alınarak bu uygulamaların çed raporunun düzenlenmesi gerekiyor. Marzinc’ten çıkan atık maddelerin çimento fabrikasında değerlendirileceği yazıyor çed raporunda. Bu çimentoda hiçbir zaman kullanılması uygun olmayan bir madde. Ayrıca karayollarında dolgu malzemesi olarak kullanılacağı yazıyor ve hiçbir zaman kullanılması olmayacak bir madde. Bunların Bakanlık tarafından öncelikli tehlikeli atık maddesi sınıfını alınıp depolanması şart. Bakanlığı yanıltan diğer bir kuruluş ise Bartın Çimento Fabrikası. Bu arkadaşların elini güçlendirmek için Karabük’teki Marzinc firmasını üniversiteye bir rapor hazırlattırıyorlar ve bu rapor neticesinde diyor ki biz bunu çimento ürününde kullanacağız diyor.
Müracaatlarını yapıyor 17.04.2017 tarihinde 4758 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından alternatif ham madde olarak Bartın Çimento Fabrikasına izin veriyor. Buradan almış izine göre burada olan tonlarca maddeyi yükleyip Bartın Çimento Fabrikasının önüne yığacağım. Öncelikle oradan başlayacağım. Bu tamamen Bakanlığı aldatma. Birileri para karşılığı bu atıkları alıp bir yerlere atma metodundan başka hiçbir şey değil. Bunu kullanıyorum diyen kuruluş alır, kullanır bizde burada konuşmayız. Bu arkadaşlarımız kendi fabrikalarındaki bu pisliği yalnız bundan kurtulmak için Karabük’teki Marzinc fabrikasına yüklüyorlar. Hiçbir yönetmenlik, usül ve esasları uygun olmadan ve hiçbir prosese dikkat etmeden, buradan bir kazanç düşünmeden burada bir işlem yapıp, biz bu maddeden kurtulduk hesapları yapıyorlar.
Bakanlığı uyarıyorum
Bunların ellerindeki bu tozun içerisindeki çinko oranı %8 ile %29 oranına kadar artabiliyor. Bu tesislerinde amacı bunun içerisindeki çinkoyu %1 kadar düşürerek çinkoyu almak. Buradaki en büyük sıkıntı şu; Karabük’te, Aliağa’da ve Kayseri’de zehir depoları ortaya çıkartmaktadır. Hatta İskenderun’daki çokta vahim bu atıkları Amik Ovasında bir noktada depoluyorlar. Bunların içerisinde en zararlı üretim kron madeni üretimi. İzlediğim bir belgeselde bu atık depolama yüzünden yer altı sularına karışan zararlı maddeler yüzünden 60 yıl sonra bir kasabanın tamamı kanser oluyor. Şu andaki benim su depolarımdan bunların atık depolama mesafesi 700 metre. Ben herhangi bir sıkıntı durumunda Karabük’ün suyunu vereceğim su depolarını her zaman faal olarak tutuyorum. Hiçbir standarda ve hiçbir yönetmenliğe uygun olmadan burada atıklarını depolamaktadır. Diyorlar ki biz bunu Bakanlık tarafından bacaları denetliyoruz. Buradaki en büyük sıkıntılardan birisi çinko ve kurşun buharlaşması bu bacalardan gitmez. Ben buradan tekrardan Bakanlığı uyarıyorum. Özellikle Bakan beyin kendi memleketi Kayseri bu işle ilgili çok büyük doğa felaketleri yaşayacak. Vermiş oldukları çed raporlarındaki bildirimlerin hepsi yanlış ve yalan beyan üzerinde devleti kandırarak, aldatarak ellerine rapor almışlar ve tesisleri kurmuşlar.
Savcılığa suç duyurusunda bulunacağım
Bunların düzenlemiş oldukları çed raporları lisanslı değil. Firmaların raporları incelenip, uygulamaları lisanslı firmalara yapmaları gerekiyor. Nasıl yurt dışında bu fabrikaları satın aldılarsa o firmaların yapması gerekiyordu. Bartın Çimento hakkında da bu malzemeleri alıp kullanmadığı taktirde savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. Devleti yanıltmaktan ve Çevre Bakanlığı’nı yanıltmaktan ve sonuna kadar bu olayları takip edeceğim. Benim istediğim, Bakanlık bu işe hızlı bir şekilde el koyup bu fabrikanın burada kapatılması. Benim bunlarla hiçbir zaman menfaat ilişkim olmaz. Birileri ortak dedi hatta. Nakliye alamamış dediler. Benim böyle bir işim olamaz. Benim maddi ilişkim bu güne kadar Karabük Belediyesinde hiç kimseyle olmadı, maddi düşüncemde olmadı. Benim bunlardan maddi bir beklentim yok. Tek beklentim tesislerini söküp gitsinler.
782