Geçtiğimiz hafta Safranbolu’da 15. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali yapıldı. Safranbolu Belediyesi bünyesinde başlayan festival önce Karabük Valiliği ardından Kültür Bakanlığı, Tarihi Kentler Birliği ve UNESCO destekleriyle zamanla “uluslararası” unvanını kazandı.
İlk yapılan festivali bilirim, bir kasaba panayırı gibi yapılan festival (!) ilerleyen yıllarda biraz olsun çeki düzen verilerek güzel etkinliklere de sahne oldu.
Yanılmıyorsam 5 ya da 6. Festivalde “Altın” ismi eklendi olarak biliyorum. Her ne kadar “Altın Portakal Festivali” taklit edildi denilse de “o zamanlar için” Safranbolu’yu tanıtım için festivalin katkısı oldu.
Festivalin son yıllarda yapılan programları ile ilgili benim yorum yapmama gerek yok, zaten hep birlikte görüyor izliyoruz…
12-13 yıldır desem yeridir, her festival sonunda yarışmaya katılan ve derece alan kısa belgeselleri bir basın kuruluşu olarak isterdik fakat yetkililer her nedense bir türlü vermezlerdi. Kendi imkânlarımızla alabildiklerimizi aldık ve yerel televizyonda yayınlamaya çalıştık.
Fakat ilk defa dün Safranbolu Belediyesi Basın Bürosu tarafından bir “tutanak” ile festivalde derece alan belgesel filmler bize teslim edildi. Amatör, Profesyonel olmak üzere 2 kategoride yarışan ve derece alan belgesel filmleri www.3nisan.com sitesinden izleyebilirsiniz.
Geçen gün Safranbolu’daydım, festivalin Safranbolu’ya katkısı var mı? sorusuna cevap almaya çalıştım. Bazı esnafın serzenişleri yanı sıra umursamazlık ve suskunluk vardı. Artık kimse konuşmak istemiyor.
Gelecek yıl yapılacak festivalin daha iyi olması dileğiyle, demekten başka şu an söyleyecek, önerecek maalesef bir şey yok! Çünkü “sizden öğrenecek değiliz” mantığı olduğu sürece ne desen boş…
1613
