Dünya sanat tarihin en ünlü eseri Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa tablosu olduğunu herkes bilir. Mona Lisa’dan sonra en ünlü eser hangisidir?
‘Çığlık’ Mona Lisa’dan sonra sanat tarihinin en ünlü eseridir.
Edvard Munch’un insanın varoluşsal ısdıraplarını anlatan ‘Çığlık’ adlı tablosu, sanat tarihinin ikinci en ünlü eseri.
Günlüğüne yazdığı notta Munch, Çığlık konusundaki esin kaynağını şöyle anlatıyordu: “İki arkadaşımla yolda yürüyordum; güneş battı, bir melankoli dalgasına kapıldım. Birden gökyüzü kıpkızıl bir renk aldı. Durup parmaklıklara yaslandım. Alev alev gökyüzü, mavi fiyordun ve şehrin üstünde kan ve kılıç gibi sarkıyordu.
Arkadaşlarım yola devam etti; ben ise büyük bir endişeyle öylece duruyor ve doğada sonsuz bir çığlığı hissediyordum sanki.”
Bir bakıma Çığlık tablosunun kahramanı, ressamın kendi portresi olabilir. Munch 13 yaşındayken ablasını kaybetmişti.
Fakat Çığlık tablosunun en çarpıcı özelliği kendisinden sonraki sanatçılar üzerindeki etkisi değil, popüler kültürün dayanaklarından biri haline gelmesidir. Bugün bu eser onu yaratan ressamdan daha ünlüdür.
Lloyd bunun nedenlerinden birini “karikatürünün yapılması kolay” olmasına bağlıyor, “bir kez gördünüz mü unutamayacağınız türden bir resim” olmasına ve tabii ki ticari olarak da birçok yerde kullanılmış bir imge olmasına.
Lloyd ayrıca bu eserin başarısını “20. yüzyıl başlarında Batı kültüründe gerçekleşen önemli değişimi ifade etmesine bağlıyor. “Çığlık, tarihte bir değişim anını özetleyen imgelerden biri” diyor Lloyd.
“İnsanın, 19. yüzyılda o ana kadar kendisini rahatlatmış olan kesinliklerden arınmasını ifade eder: Artık ne Tanrı, ne gelenek görenek, ne de alışkanlıklar vardır; anlamadığı bir evrenle karşı karşıya olan ve onunla ancak panik duygusuyla ilişki kurabilen, varoluşsal bir kriz halindeki zavallı insanın kendisi sadece.”
“Bu negatif gelebilir, ama modern durum budur. Modern insanı o ana kadar Rönesans sonrası tarihten ayıran budur işte: Bizi dünyaya demirleyen çıpaları kaybetmiş olma hissi.”